Türkiye Bursları, uluslararası öğrencilere birçok fırsat
sunuyor. Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly de bu
burslarla Türkiye'de eğitim alan öğrencilerden biri...
Türkiye Bursları, Türkiye'de eğitim görmek isteyen
uluslararası öğrencilere destek sağlayan bir program. Program bünyesinde
bulunan farklı araştırma modülleri ve Türkçe dil eğitimi ile diğer
ülkelerdeki akademisyenlere, araştırmacılara ve kamu personeline de destek
sağlanıyor.
2010 yılında kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları
Başkanlığına verilen görevler çerçevesinde 2012’de "Türkiye Bursları"
programı hayata geçirildi. Program, 2012 yılında "Türkiye Bursları"
adı altında yenilenmiş ve tekrar etkin hale getirilmiş olsa da geçmişi daha
eskiye dayanıyor. 1960'larda burslar diğer devletlerle imzalanan ikili
anlaşmalar çerçevesinde sağlanırken, 1992'de dönemin Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın da desteğiyle başlatılan "Büyük Öğrenci Projesi" ile ilk kez
uluslararası öğrencilere yönelik politikalar sistematik hale getirildi.
Türkiye Bursları, 2012’de kazandığı ivmeyle hızla büyüdü. 2020 itibarıyla 147
ülkeden 15 bini aşkın uluslararası öğrenci burslu olarak Türkiye’de eğitim
görüyor.
"Türkiye Mezunu" sıfatıyla önemli çalışmalar
yürütüyorlar
Uluslararası öğrenciler, mezun olduklarında Türkiye’nin
birer gönüllü elçisi olarak dünyanın dört bir yanında “Türkiye Mezunu”
sıfatıyla pek çok farklı alanda önemli çalışmalar yürütüyor. Türkiye Mezunları
sanattan bilime, siyasetten medyaya geniş bir yelpazede büyük bir aileyi
oluşturuyor. Dünyanın 169 ülkesinde yaklaşık 180 bin Türkiye Mezunu bulunuyor.
Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi
Abzal Saparbekuly de bu bursla Ortadoğu Teknik Üniversitesinde eğitim alan bir
Türkiye Mezunu. 1992 yılında başlatılan "Büyük Öğrenci Projesi" ile
Türkiye'ye gelen Saparbekuly, aynı zamanda bağımsız Kazakistan'ın yurt dışına
çıkan ilk öğrencilerinden... Saparbekuly, o yıllarda, yeni bağımsızlık kazanmış
bir ülke olarak Kazakistan'ın yurt dışına burslu olarak öğrenci gönderme imkânı
olmadığını, finansal ve bağımsız bir devlet kurma süreci nedeniyle daha
öncelikli hedefleri olduğunu anlatıyor.
Birbirine yakın bir halkın burada yaşadığını öğrenmek
önemlidir
Büyükelçi Abzal Saparbekuly, Türkiye'de aldığı eğitim
sırasında kardeş Türkiye'yi yakından tanıdığını, tarih, örf ve adetler,
gelenekler açısından birbirine yakın olan bir halkın burada yaşadığını
öğrenmenin önemli olduğunu söylüyor.
Eğitim alanında kendisini şanslı gören Saparbekuly; Ortadoğu
Teknik Üniversitesinde çok değerli hocalardan eğitim aldığını, hem kültürel hem
mesleki hem de insani açıdan kendisine birçok zenginlik kattığını anlatıyor.
Kazakça ile Türkçe birbirine benzediği için Türkçe'yi öğrenmenin kendisi için
zor bir süreç olmadığını, kendi zengin dilinin bir bölümünü Türkçe'de gördüğünü
de ekliyor.
Mezuniyetinden sonra farklı görevlerde bulunan Büyükelçi
Abzal Saparbekuly, Türkiye'de büyükelçi olmak konusundaki düşüncelerini şöyle
aktarıyor:
"Kardeş Türkiye Cumhuriyeti'nde büyükelçi olmak,
Kazakistan açısından da çok önemli bir konumdur. Yani Kazakistan için ilk 10
ülkede arasında mutlaka Türkiye Cumhuriyeti vardır. Önemi, stratejik konumu
açısından. Bana hem büyük bir sorumluluk yükledi, hem gurur kaynağı, hem
heyecandı. Yani bence ben hala o gururu, o heyecanı, o sorumluluğu görev
süremde hep taşıyorum. O sorumluluğu da hakkıyla yerine getirdiğimi
düşünüyorum."
Türkiye Bursları, Kazakistan'da da çok bilinen bir program
Büyükelçi, Türkiye Bursları'nın Kazakistan'da çok bilinen
bir program olduğunu, Kazakistan'a verilen kotanın iki üç katı talep olduğunu
duyduğunu ve büyükelçilik olarak Türkiye'de okumayı çok isteyen, başarılı
olabileceğine inandıkları öğrencilere referans olmaya çalıştıklarını anlatıyor.
Eğitim ve çalışma hayatında hem hükümetin hem halkın desteği için teşekkür
etmek istediğini belirten Büyükelçi, bu programın devam etmesini gönülden arzu
ettiğini söylüyor. Türkiye'nin bu konuda önemli bir kültür ve eğitim
diplomasisi yürüttüğünü, buraya gelen öğrencilerin aldıkları eğitim,
kazandıkları mesleki yeterlilik ve kurdukları arkadaşlıklarla ülkelerine
döndüklerinde kendi ülkelerine faydaları dokunacağını, Türkiye ile ülkeleri
arasında kardeşlik ve iş birliğinin artmasına da katkıları olacağını sözlerine
ekliyor.